Her ne kadar ülkemizde her geçen gün dijital pazarlamaya ayrılan bütçeler artış gösterse de hala bazılarımız dijital dünyadaki gelişmelere alışmış değil. 2015 yılında IAB Türkiye’nin açıkladığı rapora göre, dijital reklam yatırımları 1.6 Milyar TL’ye ulaştı. Bir önceki yıla göre yüzde 19 artış gösterdi. Bu artış 2016 yılının ilk çeyreğinde de gösterildiği üzere bu yılın sonunda artmaya devam edecek.
Firmalar artık internete güveniyor!Son raporlarda, firma sahiplerinin mağaza açmak yerine artık E-Ticarete yöneldiğini görüyoruz. E-Ticaret sitesi kuramayan çoğu firma ise sanal pazar yerlerine yönelmekteler. Peki tüm bunlar olurken nereden çıktı bu Fijital?Dijital pazarlamacılar, tabiri caizse hiç çaktırmasalar dahi içten içe fiziksel ve sanal dünya arasındaki boşluğu doldurmak için çalışıyorlardı. Tüm bu hengamenin içinde yepyeni bir kavram doğdu FİJİTAL. Fiziksel ve dijitalin olabildiğince yakınlaşmasıyla ortaya çıkan bu pazarlama alanına Fijital Pazarlama diyoruz.Bu yakınlaşma iletişim stratejilerinin yeniden tanımlanmasına sebep olacak. Yenilikler ve güncellemelerin arasında sıkışmamak için, her iki alanda da ileri doğru hareket etmek ve standartlarınızı yüksek tutmak en mantıklısı olacaktır.
Ülkemizde Fijital olarak adlandırabileceğimiz projeler yok değil tabii ki. Getir, BiTaksi gibi uygulamaları örnek olarak gösterebiliriz. Dünyadaki büyük finans şirketleri ödeme sistemlerinde yeni modeller üretiyorlar. Örnek olarak MasterCard’ın yeni projesi MasterPass’i inceleyebiliriz. Tüketici fiziksel ya da sanal mağazada gördüğü ürünün ödemesini mobilden yapıyor.Bazılarımıza korkutucu gelebilir hatta “Ben Robot” filminden sahneler gözünüzün önünden geçebilir fakat sonuç olarak şunu söyleyebiliriz; sanal gerçeklik artık sokakta!